Bu gecenin filmi 'Taare Zameen Par'. Az önce izlediğimiz film gerçekten muhteşemdi. İzlemeyenler mutlaka izlesin, izleyenler de tekrar izlesin, anne babalar sık sık izlesin :)
Önce kısaca film hakkında bilgilenelim;
Wikipedia der ki: "Taare Zameen Par, 2007 yapımı, yönetmenliğini Aamir Khan, Amole Gupte ve Ram Madhvani'nin yaptığı bir dram filmidir. Başrollerini Darsheel Safary ve Aamir Khan paylaşmaktadır.
Film Internet Movie Database sitesinde 10 üzerinden 8.4 puan almıştır. Ayrıca film Internet Movie Database en iyi 250 film listesinde 223. sırada yer almaktadır."
Burada da filmin kısaca özeti var;
"Harfleri sayıları algılama problemi yaşayan Ishaan çevresi ve ailesi tarafından tembel gerizekalı muamelesi görür. Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra tanıştığı resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatan bir film. Ishaan derslerinde başarısız, yaptığı işlerin çoğunda tutarsız bir çocuktur, yazı yazmayı ve okumayı 3.sınıfta olmasına rağmen öğrenememiştir, kitabı her açtığında kelimeler sanki dans ediyor gibi gelir ona. Bu başarısızlığın sonucunda içine kapanık ve karamsar bir ruh haline bürünür, mutluluğu ve özgürlüğü insanlardan uzaklaşmakta bulur. Annesinin ilgisine karşın babasının katı tutumu Ishaan'ın zihinsel dünyasında gidiş gelişler yaşamasına sebep olur. Tam herşeyden ümidini kesmişken biri Ishaan'ın hayatını tam anlamıyla değiştirir."
Bir sene kadar önce Amir Khan'ın "3 idiots" filmini izlediğimde de aynı duygulara kapılmıştım. Bu adam bir harika! :) Verilmesi gereken duyguyu o kadar güzel yansıtıyor ki onunla beraber yine gözlerim dolu dolu oldu... Tabi duygulanmam da Amir kadar küçük şampiyon Darsheel'in de payı var. Dişlerine ve gülümseyişine bayıldığım ufaklık canavar gibi oynamış :)
Eğitim sistemine ve zamanın çoçuklarının yarış atı gibi görülmesine çok büyük bir isyan var bu filmde... Bir yerlerde gerçekten Nikumbh gibi öğretmenler var mıdır? Bilmem... Ben bilmesem de olur... İnşallah birçok yerlerde varlardır. Çünkü gerçekten çocuklar artık yarış atları gibi koşuyor, önceki akşam kaç test sorusu çözdüler, falanca sınavdan kaç puan aldılar, hangi okullara girebilecekler ve önemlisi ne kadar başarılı olabilecekler... Bu sorularda başarıyı yakalayamamış çocuktan hiçbir halt olmaz! Hayat acımasız! Yaşamak için para kazanmak zorunda ve para kazanmak içinde doktor olmak... Siz de "büyüyünce ne olmak istiyorsun?" sorusuna "doktor" dışında cevap veren çocuklarla karşılaştığınızda benim gibi şaşırıyor musunuz? Ben soruyu sorarken hep bu cevabı beklediğimi farkediyorum... Ve beklediğim cevabın o çocuğa ait olduğuna ne yazık ki inanmıyorum. Kimbilir bu dürtüler yüzünden içimizde ne yetenekler kaybolup gidiyor ve olmaktan hiçte keyf almadığımız şeyler oluyoruz. Sonuç: iyi br başarıyla gelmiş başarısızlık, isteksizlik, bıkkınlık, mecburiyet... Hani nerde mutluluk nerde huzur ve rahatlık... Oysa bunlar için değil miydi onca çaba?! 50-60 yaşına geldiğinde mutlu ve huzurlu bir hayat yaşayıp öyle ölebilmek için harcanmış bir gençlik... Yazık! Çok yazık!
Ama ben hala müzik markette 2 yaşındaki oğluna tıngırdatsın diye saz alan, "evinin duvarları mahvolmuş" dediğimde "onun hayallerinin mahvolmasından iyidir boşversene..." diyebilen annelerle yer yer karşılaşıyorum... Umarım Nikumbh gibi öğretmenler arta dururken böyle anneler de artar...
Hollywood filmlerine göre çok küçük bütçeyle çekilmiş, çok büyük anlamlar, çok ince dokunuşlar taşıyan bu Bollywood filmine, yaşattığı güzel akşam ve hatırlattığı güzel şeyler için teşekkürler!
Dip Not : Bugün bir arkadaşımın "bizim milletimizde hobi mi var yaaaa..." demesi çok zoruma gitti!